17 Ocak 2011 Pazartesi

şovalye

insanlar ölüleri gömerken,
duygularını, anılarını da gömecekler sanırlar
yeri açmak için dışarı atılan her toprak
yalnızlığın boşluğudur.
yalnızlığa adım onları boşluğa atar.
o andan itibaren anılarıyla yalnız sanarlar
o andan itibaren duygularını tek sanarlar
ortağına bakarken beyaz örtünün içinde,
onun ruhunun anısız, duygusuz uçtuğunu sanırlar
oysa ki ruha işlenmiştir anılar ve duygular
oysa onlar sadece bu dünyada ihtiyacın olan nefes değil,
her zaman sana dayanak olmuş hayallerindir
ve bu hayallerin,
kafanda oluşup piyanoya dökülmüş nota kadar gerçektir
taptaze, saf..
toprağın üstünü kapanması için, yerden çıkan topraklar tekrar dökülünce yerine..
yaşanan gerçekler, oluşan hayaller gibi bilinçaltının derinlerine gömülürler,
hatırlanınca tebessüm yaratır, duygularının zırhı kafasına..
ve artık yeşil ve siyah zeytin gibi diğeri ruhuyla, diğeri zırhıyla,
ve zırhlı ölünce şovalye olarak anar.
artık, yalnızdırlar, ama onurludurlar.
ve şovalyeliğe aday genç, yalnızlığında iki gölge taşıyabildiği gibi,
yürüyüş yolunda binlerce arkadaş taşıyabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder